Marmara Çiçeği, Kristal Deniz Yeli

Gryn, ya da Marmara Çiçeği (Crystallus marmarae), yalnızca Marmara Denizi'ne özgü benzersiz, biyolüminesan bir omurgasızdır. Hassas, jelatinimsi bir çan görünümüne benzeyerek yaklaşık 20-35 santimetre çapında ölçer. Vücudu öncelikle şeffaftır, ancak güneş ışığında parıldayan mavi, yeşil ve mor renkli ışıltılı çizgiler içerir. Vücuduna dağıtılmış ışık yayan organlar (fotoforlar) ağı, özellikle gece görünür olan karmaşık, kayan ışık desenleri yaratır. Gryn, benzersiz bir beslenme mekanizmasına sahiptir - mikroskobik organizmaları çekmek için çanının ritmik kasılmalarını kullanarak yerel akımlar yaratır. Su kalitesindeki değişikliklere karşı hassasiyetleriyle bilinirler ve bu nedenle Marmara Denizi ekosisteminin sağlığı için bir gösterge türü olarak kabul edilirler.

Gryn'ler, ağırlıklı olarak Marmara Denizi'nin daha sıcak ve sığ sularında, yüksek plankton yoğunluğu ve batık bitki örtüsü olan bölgelerde bulunur. Genellikle 5-30 metre derinliklerde, kayalık çıkıntılar ve yapay resifler yakınında bulunurlar. Renkleri, kıyı şeridindeki yosun ormanları arasında mükemmel kamuflaj sağlar.

Gryn'ler hayatlarının çoğu boyunca yalnız yaratıklardır ve sadece geç bahar aylarında kısa bir üreme mevsiminde toplanırlar. Fitoplankton ve küçük zooplankton ile beslenerek, besinleri yönlendirmek için ince su akıntılarına güvenirler. Genç Gryn'ler, daha büyük balıklar ve deniz kuşları tarafından avlanmaya karşı yüksek oranda savunmasızdır ve ölüm oranları yüksektir. Yetişkinliklerinde biyolüminesan desenler geliştirirler ve bunun iletişim ve eş bulma rolü oynadığına inanılır. Çok sınırlı hareket aralığına sahip oldukları ve doğdukları alanlara yakın kaldıkları düşünülmektedir.

Tarihsel olarak, yerel balıkçılar bazen Gryn hasat etmişlerdir, ancak hafif lastiksi dokusu ve nispeten hafif, biraz çimen kokulu lezzeti nedeniyle tüketimleri yaygın değildir. Önemli bir yiyecek kaynağı olarak kabul edilmezler ve geçmişte aşırı avlanma önemli bir endişe kaynağı olmuştur. Mevcut düzenlemeler Gryn hasadını yasaklamaktadır ve sürdürülebilir ekolojik yönetim önceliklidir.